Discover Ephesus and Top Destinations in Western Turkey with an expert tour guide and a TripAdvisor Winner for 13 consecutive years.
Akyaka ve Dalyan Tarihi BilgilerAkyakaAkyaka'nın antik dönemdeki ismi İDYMA dır. İdyma bir Karia şehri olarak kurulmuştur. İsmi de Karia dilinden gelmektedir. İlk çağlarda Muğla ilinin içinde bulunduğu alan KARİA olarak bilinir. Karia’nın en önemli kenti Milas’tır (antik dönemdeki ismi Mylasa). Milas, M.Ö, 4. yüzyıla kadar Karia'nın başkenti olmuş daha sonra başkent Kral Mozolos tarafından Halikarnasos'a (Bugünkü Bodrum) taşınmıştır. İdyma, Karia’nın güney ucunda yer almaktadır. Karialılar yörenin bilinen en eski halkıdır ve bir Anadolu topluluğudur. Gelenek ve kültürleri bilindiği halde, Karia dilinde yazıtlar bulunmadığından, Karia dili çözülememiştir. Bugün orman kampının bulunduğu bölge eski iskele görevini görmüştür. Bugün de denizin içinde halen eski iskele kalıntılarını görmek mümkündür. Bölge, M.Ö.546 yılında Pers (Iran) orduları tarafından işgal edilir. Pers yönetimi yörenin dini ve geleneksel yaşamında değişiklik getirmez. M,Ö. 5. yüzyılda Pers yönetimine karşı isyan başlar. İsyan, Atina’nın öncülüğünde “DELOS Deniz Birliği” tarafından yönetilir. Birliğe katılım listelerinde İdyma'nın ismi de geçmektedir. Bu kent hakkında en eski belgedir. Akyaka'nın doğusunda bu dönemden kalma ve M.Ö. 4. Yüzyıla tarihlenen İdyma Krallarına ait olduğu sanılan kaya mezarları bulunmaktadır. Akyaka yakınlarında aynı dönemden kalma komşu yerleşimler de bulunmaktadır. Daha sonra Büyük İskender'in Persleri yenilgiye uğratmasıyla. Bölgede Helenistik dönem başlar. Roma döneminde de küçük bir yerleşim söz konusudur. 3. yüzyılın ortalarında meydana gelen depremlerden ve veba salgınından sonra çevre kentlerin çoğu ve İdyma terk edilmiş ve yok olmuştur. Bizans döneminde orman kampı civarında bir kilise yapısının varlığı bilinmektedir. 1970li yıllarda bölgedeki bataklıklar kurutularak turizm önem kazanmaya başlamıştır. Mimari özellikleriyle ön plana çıkan ahşap Akyaka evlerinin her biri diğerinden güzel bahçelere sahiptir. Begonvillerin sarmaladığı bu şirin evler dantel gibi işlenmiş ahşap oymalarla süslüdür. Akyaka evlerinin mimari tarzı Ula’lı ressam ve sanatçı Nail Çakırhan’a aittir. Sağlık sorunlarından dolayı dinlenmek üzere 1970 yılında Akyaka'ya yerleşmiştir. Burada geleneksel mimariyi günümüz şartlarıyla buluşturan ve çevre ve doğa ile bütünleştiren bir ev inşa etmiştir. Nail Çakırhan, Ula’nın eski evlerini örnek alarak Akyaka’da bu mimari özellikteki ilk evi kendine yapmıştır ve bu çalışmasıyla birçok ödüle layık görülmüştür. 1983 yılında dünyanın en saygın mimarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü’nün de sahibi olan Nail Çakırhan, mimarlık eğitimi görmediği halde bu ödülü alan ilk kişidir. Nail Çakırhan 2008 yılında vefat etmiştir.
DalyanEfsaneye göre Apollon'un oğlu olan Karya Kralı Miletos'un biri erkek biri kız olmak üzere ikiz çocukları dünyaya gelir. Erkek olana Kaunos,kız olana Byblis adi verilir. İkizler birbirini çok sever. Byblis'in erkek kardeşine olan sevgisi o kadar büyüktür ki onu biran görmese huzuru kaçar. Byblis'in bu sevgisi artik kardeş sevgisini aşmaya başlamıştır. Bir gün Byblis dayanamaz kardeşine bir mektup yazar ve sevgisini açıklar. Bu durumu öğrenen Kaunos çok üzülür ve utanç duyar, en çıkar yolu kenti terk etmek olduğuna karar verir ve yandaşlarından bir grup ile beraber, bugün kalıntılarını gördüğümüz Kaunos kentinin bulunduğu yere yerleşir ve burada bir kent kurarak kente kendi adını verir. Byblis ise bir daha ikiz kardeşini görememenin üzüntüsü ile çılgına döner, onu aramak için dağlara doğru koşar, gözyaşları sel gibidir. Kardeşini bulamayacağını anlayan Byblis, hayatına son vermek ister ve yüksek bir kayanın üzerinden kendini atar. Nympeler (Su Kaynağı Tanrıçaları) ona acır ve Byblis'i bir pınara dönüştürürler. Efsane bu ya, derler ki, Calbis Nehri ( Dalaman Çayı ) Byblis'in gözyaşlarından oluşmaktadır.
Kaunos antik kentinin kuruluşu M.Ö. 10. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Araştırmalar sonucunda Kaunos'ta Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait kalıntılar bulunmuştur. Antik çağda önemli bir liman konumunda olan şehir, Dalyan Deltasının oluşması nedeniyle bugün deniz kıyısından uzaklaşmıştır. Antik çağın önemli coğrafyacısı Strabon "Kaunos kıyıdadır ve Calbis yanında akar." demiştir. Kaunos coğrafi durumu göz önüne alındığında Karya'nın güney kıyısında Rodos'un karsısındadır. Çevresi, kuzeyde Menderes ovasına açılan dağlarla, bati yönde ise denize bakan Kaya mezarları ve vadileriyle Karya'nın öteki kısımlarından ayrılmış, yüzünü doğuya ve güneydeki Likya'ya çevirmiştir. Kaunos'un Karya-Likya sınırında kurulduğu söylenir. Antik Kaunos Kenti, denizden 152 metre yükseklikteki Akropolu ile bir yarim ada üzerinde kurulmuştur. Kaunos'un adi İlk kez Herodot'un tarih kitablarinda bahsedilir. Tarihçi Heredot, 12 ciltlik tarih kitabında Kaunosluların tuz ve tuzlu balık ticareti yaptığını yazmıştır. Tarihçi Plinius ise Kaunos tuzunun antik çağlarda göz merhemi yapımında kullanıldığını söylüyordu. Kaunos, Perslerin Güneydoğu Anadolu'yu ilk istilası sonrası Pers idaresine girmiştir. Persler iç işlerine karışmamışlar ve fazla vergi almamışlar. Buda kentin çabuk kalkınmasına neden olmuştur. Asya'nın Büyük İskender tarafından istila edilmesi ile Persler'in bölgedeki yönetimi sona ermiştir. Kaunos, Roma döneminde Kaunos antik kenti, 5000 kişilik tiyatro, Roma Hamamı, Agora, dükkanlar, liman ve çeşmeleriyle millattan sonra 1. yüzyıla kadar ufak bir liman kenti olmuştur, bugünkü Dalyan Kanalı da o tarihe dek, gemi girişine elverişli olmuştur. Ama çağlardan beri toprak taşıyan su, limanlarını gemi barındıramaz hale getirince Kaunoslular da kentlerini terk etmiş, belki de deniz kenarında, kanalı olmayan bir yere kaçmışlardır. Kaunos, 15. yüzyılın baslarından itibaren Mentesoğulları'nın hakimiyeti altına girmiştir. Fatih Sultan Mehmet zamanın da, Menteşe Beyliği'nin de ortadan kalkması ile tüm Batı Anadolu, Osmanlı idaresine girmiştir. Eski inanışa göre insanın mezarı ne kadar yüksekte olursa o kadar tanrıya yakın olurmuş ve o yüzden kayalara kazılırmış kralların ve önemli insanların mezarları. Perslerin veya Büyük İskender'in istilası üzerine yarım kaldığı tahmin edilmekte olan en büyük mezarla birlikte izleyenleri büyüleyen altılı grup Kaya Mezarları, Kaunos'taki mezar tipleri içinde şüphesiz en önemlisidir. Tapınak cepheli bu kaya mezarı tipinin yanı sıra, yine kayaya oyulmuş "güvercin yuvası" ismiyle tanınan dikdörtgen derin Oyuk Mezarlar, Nişler ve Lahitler, yerleri özel olarak seçilmiş anıt mezarlar ve daha çok şehir surunun dışında kalan yamaçlar üzerine açılmıştır. Milattan önce 4. yüzyıla tarihlenen kaya mezarları içinde en önemli grup, tapınak cepheli olanlardır: Yan duvarların arasındaki sütunlann taşıdığı üçgen alınlıktı cephenin gerisinde, basamaklarla çıkılan bir ön oda ve bir kapıyla açılan mezar odası. Kareye yakın mezar odalarının arka ve yan duvarları önünde ölü yataklan yapılmıştır; Yakılan ölüden arta kalanların içine konulduğu kapların dik yerleştirildiği küçük nişler de, tapınak cephesi biçiminde şekillendirilen birer plakayla kapatılmıştır. 1940'lı yılların sonlarına kadar Dalyan ve çevresinin sıtma tehlikesi altında bir bölge olduğu bilinmektedir. Bu yıllarda yapılan sivrisinek mücadelesi ile burada sivrisineklerin değilse bile, sıtma hastalığının kökü kazınmıştır. Bu demektir ki, Kaunos, bütün tarihi boyunca sıtma hastalığının ıstırabını çekmiştir. Yeşil benizli ve hastalıklı denilmiştir Kaunoslulara. Dalyan el değmemiş doğal güzellikleriyle, Ege denizinin,Akdenizle buluşup kaynaşmasına tanıklık eden,yüzlerce çeşit balık ve diğer deniz canlılarını içinde barındıran,dünyaca ünlü caretta carettaların yuvasıdır. Dalyan deniz kenarında değil ama hem denizi hem de gölleri olan bir yerdir. Kenarında kurulduğu yoğun sazlıklarla kaplı Köyceğiz iskelesinden İztuzu pılajına 8 kilometre uzunluğunda labirenti andıran doğal su kanalıyla, hem denizde hem de göllerde yüzme olanağı sunmaktadır. Dalyan doğal su kanalı 180 çeşit kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır. Iztuzu plajı, 5kmlik bir alanı kaplar. Caretta Carettaların yumurtalarını bırakabilmelerine çok uygun olan ince kuma sahiptir. Bu kumsala Caretta Caretta (Loggerhead) türü deniz kaplumbağaları yumurta bıraktıkları için Mayıs’tan Eylül'e akşam 20.00’den sabah 08.00’e kadar plajdan yararlanılamamaktadır. Antik çağlarda bu bölgede bir kumsal bulunmamaktaydı. İztuzu'ndan 4 kilometre içerde kalan Kaunos, bir liman kenti idi. MÖ 226 veya 227'de büyük Rodos depremi ile birçok yer yıkılmıştır. Bu deprem, Dalaman Çayı'nın yatağını değiştirmiş ve İztuzu plajı bu olay sonucu oluşmuştur. Dalaman Çayı olmayınca, bu defa kumların sürüklenmesi terse dönmüş. Dalgalar kumları kıyıya sürüklemeye başlamışlar. İztuzu Kumsalı önündeki kayalıklar, dalgaların hızını kestiği için kumlar şimdiki yerinde birikmiştir.
0 Comments
Leave a Reply. |
Ephesus Travel Guideby TransBalkan Tours is a fully licenced tour operator since 1963 and a member of TURSAB. Ephesus Tour from Kusadasi Port
Ephesus Tour from Izmir Ephesus Tour from Selcuk Ephesus Tour Guide Kusadasi Airport Transfer Kusadasi Pamukkale Tour Ephesus Biblical Tour Istanbul Ephesus Tour Ephesus Guided Tour Ephesus Shore Excursions Efes Tur Rehberi Ephesus Walking Tour 7 Churches Tour Turkey Categories
All
Archives
October 2024
|
Ephesus Travel Guide by TransBalkan Tours is a fully licenced tour operator and a member of TURSAB. License: A 776.